Kaza Tespit Tutanağı (2014 Şubat)
Trafik kazası sonrasında polisin gelmesini beklediğimiz zamanlarda sıkışan trafiğin çilesini çekmemiş olanımız herhalde yoktur. 2008 senesinde yürürlüğe giren kaza tespit tutanağı yönetmeliğinin amacı da aslında işte bu sorunu çözmek idi. Bu sure zarfında bir trafik kazasına karışan sigortalılar uygulamayı tecrübe etti.
Bu yazımda kaza tutanakları ile ilgili dikkat edilmesi gereken önemli noktaları özetlemek istiyorum ki, kötü durumlara karşı hazırlıklı olalım.
Öncelikle şu konunun netleşmesi lazım. Anlaşmalı tutanağının anlaşma konusu, kazaya karışan tarafların kendi aralarında tutanak tutmak konusunda anlaşmaya varmasıdır. Yoksa kusur dağılımı konusunda bir anlaşma beklentisi söz konusu değildir Bu arada eğer taraflardan biri tutanak tutmak istemezse, polis çağırma hakkımızın hala mevcuttur.
Anlaşmaya vardıktan sonra sonra, aşağıdaki durumları gözden geçirmemiz, eğer bunlardan biri söz konusu ise, araçlarımızı hareket ettirmeden polise haber vermemiz gerekmektedir:
- Kaza sonucu herhangi bir bedensel zarar (ölüm ya da yaralanma) oluşmuşsa,
- Taraflardan en az birinin yaşı küçükse, ehliyeti yoksa, ya da ehliyeti o motorlu aracı kullanmaya yetersizse ,
- Araçlardan en az birinin ruhsatı ya da geçerli bir trafik sigorta poliçesi yoksa,
- Sürücülerden en az birinde alkol, uyuşturucu madde ya da akıl sağlığı şüphesi varsa
- Kazaya karışan araçlardan en az biri kamu aracı ise,
- Kazada herhangi bir kamu malı da zarar görmüş ise,
- Kazaya karışan araçlar dışında 3.şahıs mallarına da zarar verilmiş ise,
Bu kontrolleri de yaptıktan sonra, eğer imkan varsa, farklı açılardan birkaç fotoğraf çekmemizde fayda vardır. Daha sonra araçları, trafiği engellemeyecek bir konuma alabiliriz.
Elinizde orjinal bir kaza tespit tutanağı varsa, hangi alanların nasıl doldurulacağına ilişkin bir örnek tutanak da formun içinde yer almaktadır. Tutanağı doldururken dikkat etmemiz gereken birkaç önemli nokta vardır.
- Tutanağı kasko poliçe bilgilerimizle değil, trafik sigorta poliçelerimizdeki bilgilere göre doldurmalıyız.
- Kazaya karışan tüm araçlar birbirlerine RUHSAT – EHLİYET – TRAFİK SİGORTA POLİÇESİ fotokopilerinden vermelidir.
- Doldurulan her formun geçerli olması için mutlaka altında tüm tarafların ıslak imzaları atılmış olmalıdır.
Bu aşamadan sonra olay yeri ile ilgili yapmamız gereken başka birşey kalmıyor. Tüm evrakları (ve eğer gerekiyorsa, aracımızla ilgili istenebilecek ekstra evrakları da) aracımızı teslim edeceğimiz tamir servisine teslim ediyoruz. Orada sigorta şirketlerine gerekli ihbarlar yapılıyor ve hasarın tazmin edilme süreci başlamış oluyor.
Kusur Oranı Nasıl Belirleniyor?
Yönetmelikçe belirlenmiş kaza senaryolarını vardır. Bu senaryolara ilişkin olarak araçların kusur dağılımları da bellidir. Kusur oranını, kazaya karışan araçların sigorta şirketleri ve TRAMER (Trafik Sigortaları Merkezi) arasındaki işleyişten sonra 0-50-100 oranları şeklinde tespit edilir.
Kusur oranının tespitinde, tutanağa çizilen kroki ve sürücülerin beyanları dikkate alındığı için, formun titizlikle doldurulması çok önemlidir. Ayrıca, zorunlu olmamasına rağmen, olaya ilişkin çekilen fotoğraflar da, doğru kusur oranının tespitinde önemli rol oynamaktadır.
Kazasız günler dileklerimle.