Tamam Her Şeyin Fiyatı Artıyor da Sigorta Fiyatları Neden Artıyor?! (Aralık 2022)

2022 senesi ülkemiz için bütün ekonomik verilerin alt üst olduğu bir sene oldu. A’ dan Z’ ye her şeyin fiyatı uçtu gitti. Buna paralel olarak elbette sigorta fiyatları da aynı yönde, yani yukarı doğru seyretti. Hemen hemen bütün sigorta branşlarında fiyatlar üçe dörde katlandı.


Sigorta hizmeti, başımıza bir sorun gelmediği sürece kullanmadığımız bir hizmet olması nedeniyle, sanki boşa ödenen bir paraymış gibi düşünülüyor. Hatta bir sigortacı olarak, “ben poliçemi hiç kullanmıyorum ki!” serzenişini duyduğum zaman, sanki hasta olmadığı, kaza yapmadığı, evinde işyerinde yangın çıkmadığı ve hatta hayatını kaybetmediği için bir üzüntü yaşanıyormuş gibi düşünüyorum. Sigorta şirketine başvurmasının gerekmediği bir sene geçirmiş olmasının aslında iyi bir şey olduğunu anlatmaya çalışmak bile bazen garip geliyor açıkçası.


Neden oluyor bu zamlar?


Elektriğe, suya, ekmeğe, ulaşıma, kiraya, vs gelen zamların ekonomideki kötüye gidişle ilgili olduğu biliyoruz. Ama hizmet sektörlerindeki fiyat artışlarını aynı kolaylıkla kabul edemiyoruz. Bunun bence temelde 2 sebebi var:


İlki, sigorta şirketlerinin de, diğer tüm özel şirketler gibi, faaliyetleri sonrasında kazanç elde etmek üzere kurulmuş yapılar olduğunu düşünmemek. Bizim o sene tazminat almamış olmamız demek, sigorta şirketinin hasar ödemelerinde bir azalma olduğu anlamına gelmemektedir. Zaten aslında bizim ödediğimiz prim, karşılığında daha yüksek bir ödeme alabileceğimiz bir yatırım değildir. Biz ödediğimiz bu prim ile, özünde üyeler arası dayanışma amaçlı para toplanan bir sisteme üye oluyoruz. Amacımız sistemden para kazanmak değil, kendimizi olası (kesin olmayan, ihtimal dahilinde olan) risklere karşı, mali güvencede tutmak


İkincisi, belki de çok duymadığımız sigorta dolandırıcılığı gerçeği. Sigorta şirketlerinin hasar ödeme süreçlerinde, sigorta dolandırıcılığına karşı detaylı incelemeler yapmak durumundalar. Bu da sisteme karşı önyargı oluşturabilyor. “Zaten hasar ödemesinde de sorun yaşatıyorlar” düşüncesi, oluşan fiyat artışlarına daha büyük tepki verilmesine neden oluyor. Halbuki, sigorta dolandırıcılığı, sigorta şirketi dolandırıcılığı değildir, SİGORTA SİSTEMİNİN dolandırıcılığıdır. Yani sistemden haksız yere çalınan paralar, bizlerin sisteme ödediğimiz primlerdir. Sigorta şirketlerinin her bir hasarı titizlikle incelemesi, bu hırsızlığının önüne geçmek çabasıdır. Fakat elbette bu süreçte hatalı kararlar da çıkabilmektedir. Biz acentelerin varlığı da böyle durumlarda, yanlışın doğruya evrilmesi noktasından anlam kazanmaktadır.


Poliçelerin primleri neden artıyor?


Ekonomik modellerin tümünde sistem bir noktada dengeye gelmeye çalışır. Eşitliğin bir tarafındaki değişim illa ki formülde başka bir değeri de değiştirmek durumundadır.


Sigorta şirketlerinin de dengeye geldikleri nokta, en kaba şekliyle aşağıdaki formüldeki gibidir:


topladıkları primler = ödedikleri hasarlar + genel giderler + beklenilen kar


Bu durumda, genel giderler dediğimiz elektrik, su, kira, ulaşım, kırtasiye, vergi, vs gibi kalemlerde meydana gelen artışlar, formüldeki dengeyi sağlamak üzere primlerde artışa neden olmaktadır.


Aynı şekilde ödenen hasar rakamlarındaki artış da yine primlerde artışa neden olmaktadır. Ödenen hasar miktarı neden artıyor peki?


İşte şimdi yazının başlığındaki sorunun cevabını bulmak üzereyiz.


Araç fiyatları artıyor, bu da aracımız pert olur ise, yerine yenisini koymak için ihtiyaç duyacağımız paranın da yükseldiği anlamına geliyor.


Oto yedek parça fiyatları artıyor, bu da kendi aracımızın ya da çarparak zarar verdiğimiz 3. bir aracın tamir edilmesi durumunda karşımıza çıkacak faturanın arttığı anlamına geliyor.


Hastanelerin oda fiyatları artıyor, doktorların ücretleri artıyor, sarf malzemelere sürekli zam geliyor, bu da hasta olduğumuz zaman katlanmamız gereken maliyetlerin arttığı anlamına geliyor.


Parke fiyatları artıyor, işçilik ücretleri artıyor, bu da evimizi su bastığında gerekli tamiri yaptırmamız için eskisine göre daha fazla bir paraya ihtiyacımız olacağı anlamına geliyor.


Sigorta poliçeleri de işte bu yüzden artıyor. Çünkü sigorta şirketleri bir ürün satmıyor. Hayatın kendisine dair bir hizmet sunuyor. Hayat maliyeti artınca ne yazık ki, kendimizi korumak için dahil olduğumuz sistemin üyelik bedelleri de artmak zorunda. Çünkü, sigorta şirketleri zor zamanımızda bize para ödeyen şirketler değillerdir. Bunu sigortalılar olarak bizler kendimiz yapıyoruz. Aramızda topladığımız paralarla, ihtiyacı olanımıza destek oluyoruz. Sigorta şirketleri de özünde bu sistemin çalışmasını sağlıyor.


Umarım 2023 senesinde, yaşam maliyetleri azalır da, yukarıdaki formülümüz gereği, primlerimiz de aşağıya düşer.


Herkese sağlıklı, huzurlu, adil bir yeni yıl diliyorum.


Özgür Muharrem ŞİŞİK

[email protected]