Sağlık Sigortacılığında Riskin Ölçülmesi (2024 Eylül)

Sağlık Sigortacılığında Riskin Ölçülmesi


Sağlık sigortası hastalıklar için yapılmaz. Sağlık sigortası hastalanma ihtimaline karşı yapılır. Bu durumda sağlık sigortasını hastalanmış bir kişi değil, sağlıklı olan bir kişinin satın alabileceği sonucuna varabiliriz.


Çok anlamsız değil mi? İhtiyacım yokken neden sağlık sigortası yaptırayım?


Çünkü, sigortacılık sistemi, paramızı çoğaltmaya yönelik, yani haksız kazanç elde etmek amaçlı bir sistem değildir.Şöyle düşünmek lazım


Eğer benim bir konuda sıfır riskim var ise, bununla ilgili bir bir sigorta güvencesi satın almak istemem. Çünkü havaya attığım bir para demek olur. Mesela bir erkeğin sağlık sigortası kapsamında doğum teminatını da satın almasının ne derece gereksiz olduğunu konuşmaya gerek yok diye düşünüyorum. Boşu boşuna bir para ödemiş olacaktır.


Tam tersi açıdan da, eğer bir konuda risk %100 ise, yani gerçekleşmeme ihtimali yok ise, bunu da sigorta şirketi üstlenmek istemeyecektir. Buna da örnek olarak, kanser hastalığı teşhisi konmuş bir kişiye sigorta şirketinin sağlık sigortası satmayacağını verebiliriz. Çünkü sigorta şirketinin 10 birim prim alıp karşılığında 100 birim tazminat ödeyecek olması kaçınılmazdır. Bunu da doğal olarak kabul etmeyecektir.


Dolayısıyla sigortacılıkta riskin meydana gelme ihtimali 0 ile 100 arasında bir yerde olmalı.


Poliçeye ödenmesi gereken primin de 0' a yaklaştıkça azalırken, 100' e yaklaştıkça artmasını beklemek rasyonel bir sonuçtur.


İşte tam olarak bu noktada, riskin sigorta şirketleri tarafından bilinmesi, değerlendirilmesi, ölçülebilmesi ve güvence verilecek ise fiyatlandırılması işlemi yapılmaktadır. Çok kısa açıklamalarda değinmeye çalışayım.


Riskin Bilinmesi


Sağlık sigortası satın alma sürecinde ilk aşama, sağlığımıza dair beyanda bulunmaktır. Geçmişte yaşadığımız ya da halen yaşamakta olduğumuz sağlık sorunlarını, sonunda iyileşme gerçekleşmiş olsa bile, sigorta şirketine bildirmek yükümlülüğümüz bulunmaktadır. Aksi halde, sözleşmenin tarafları arasında hatalı bilgi paylaşımı yapılarak imzalar atılmış olur ki, sigorta şirketinin bu sözleşmesi feshetme hakkı doğmuş olur.


Riskin Değerlendirilmesi


Sağlık beyanı kapsamında bildirilmiş olan hastalıklar var ise, bunların güncel durumlarını anlayabilmek için, bir takım ek bilgi ve belgeler talep edebilir. Eğer biz bunları sunamazsak, bu hastalıkları en riskli boyutundaymış gibi değerlendirerek sözleşme şartlarını oluşturacaktır. Halbuki sunacağımız ilave belgeler ile, belki de söz konusu hastalığın aslında çok risk oluşturmadığı, hatta belki de o hastalığa hiç sahip olmadığımız bile ortaya çıkabilir.


Riskin Ölçülmesi


Sunduğumuz tüm verilerden yola çıkarak, riskin derecesi ortaya konacaktır. Yani yukarıda belirttiğim gibi 0 ile 100 arasındaki hangi noktada olduğuna dair bir tespit yapılacaktır. Bu tespit sonunda, o risk için sigorta güvencesi başlatıp başlatmama, ya da bir ek şart uygulayıp uygulamama yönünde karar verilecektir.


Primin Fiyatlandırılması (Şartların Belirlenmesi)


Son olarak, güvence başlatılabileceğine karar verilmesi halinde, kişiye özel olan şartlar belirlenip sigorta şirketinin son teklifi ortaya çıkmaktadır. Burada risk standart şartlarda kabul edilebileceği gibi, primde artış, belli hastalıklarda muafiyet, belli hastalıklarda katılım payı uygulaması gibi farklı ek şartlar uygulanabilir.


Bu ek şartların biraz daha detaylı anlatılmasını bir sonraki yazıya konu edeceğim. Çünkü her birinin ne anlama geldiğinin çok iyi bilinmesi gerekmektedir. Aksi halde, poliçemizi kullanma ihtiyacı gündeme geldiğinde, yani bir hastalık ile savaşmamız gerektiğinde, poliçemiz ihtiyaç duyduğumuz desteği sağlamayabilir. O noktadan sonra ise süreçleri başa sarabilme şansımız artık kalmamış olacaktır. Bu yüzden primi ödedimi artık sigortalıyım diye düşünmemek lazım. İşine hakim bir aracı kurum ile yola çıkmak da olası problemleri en başta ortadan kaldırmanızı sağlayacaktır


Özetle, her zaman dediğim gibi GEREĞİ GEREKMEDEN GÖRMEK GEREKİR!


Sağlık sigortacılığı, diğer tüm branşlardan ayrı olarak gerçek bir danışmanlık gerektirir. Bu yüzden mutlaka bu konuda uzman olan bir acente ile hareket etmenizi, size sorulması gereken pek çok soruyu sabırla yanıtlamanızı özellikle tavsiye ediyorum. Aksi halde yıllarca ödeyeceğiniz paraların tamamı boşa ödenmiş duruma düşebilir.


Sağlığınızın eksik olmadığı günler diliyorum.


Özgür Muharrem ŞİŞİK

[email protected]