Hasardaki Kara Delik : EKSİK SİGORTA (2011 Ekim)

Sigorta ile ilgili sohbet konusu olan hikayeler, genelde hoş olmayan hikayelerdir. Anlatılanlar, ya sigorta şirketinin hasarı geç ödemesi ya da hasar tutarından daha az tazminat ödemesi ile ilgili şikayetlerdir.

Herşeyin yolunda gittiği durumlar, sohbetlere konu olma özelliği taşımaz. Hal böyle olunca da sigorta şirketleri hep sorun çıkaran şirketlermiş gibi karşımıza çıkmaktadır.

Peki gerçekten de sigorta şirketleri hasarları geç ödemek, eksik ödemek ya da ödememek icin yol arayışı içinde midir? Sohbetlerde anlatılanların aksine bu sorunun cevabı 'hayır' dır.

Sorunsuz bir hasar ödenme süreci için temel olarak işleyişi bilmekte yarar var.

Sigorta şirketleri, hasar bildirimini takiben konuyu incelemek üzere bir eksper tayin eder. Eksperler sigorta şirketlerinden bağımsız olarak çalışmaktadır. İhbarı alan eksper hem sigortalı tarafından kendisine sunulan evrakları, hem de hasar gören kıymeti bizzat görerek hasarı inceler. Dosyada beyan edilen hasarın oluş şekli ile, hasar gören kıymetin (konut, işyeri, araç, vs) birbiri ile örtüşüp örtüşmediği kontrol edilir. Daha sonra, meydana gelen hasarın, mevcut sigorta poliçesi kapsamında olup olmadığı kontrol edilir. Eksper, son olarak hazırladığı raporu sigorta şirketine iletir ve hasarın ödenmesi süreci başlar.

Bu sürecin en hızlı şekilde tamamlanması sigortalı-acente-eksper-sigorta şirketi arasındaki sağlıklı koordinasyon ile mümkündür. Sigortalı, kendisinden istenen hasar evraklarını ne kadar çabuk teslim ederse eksper raporunu o kadar çabuk hazırlayabilir. Bu aşamada eksik kalan evraklar olur ise süreci takip eden acente bunu sigortalısına hatırlatıp, dosyanın gereksiz beklemesinin önüne geçer. Hasar ödeme süresinin uzaması genelde iletişim eksikliğinden kaynaklanmaktadır.

Söz konusu hasarın ödenip ödenmemesi, temel olarak hasarın poliçe kapsamında teminat altında olup olmaması ile ve eksperin, hasarın oluş şeklinin anlatılanla aynı olup olmadığı konusundaki değerlendirmesi ile ilgilidir.

Hasar ödenmesi konusunda en çok karşılaşılan sorun ödenmesi beklenen hasar miktarından kesinti yapılmış olmasıdır.

Bazi risk grupları ( örneğin: deprem, sel, terör ) ve bazı teminat türleri ( örneğin: elektronik cihaz, mesleki sorumluluk ) ile ilgili uygulanması zorunlu olan yüzdesel muafiyetler vardır. Acenteler, poliçenin hazırlanması esnasında sigortalıları bu muafiyetlerle ilgili bilgilendirmelidir.

Bunların dışında eksik sigorta olarak adlandırdığımız bir durum söz konusudur ki sigortalıların en çok sıkıntı yaşadıkları nokta buradadır.

Eksik Sigorta Nedir?

Bir örnekle açıklamak gerekirse; toplam 50.000.-tl değerinde ev eşyasının bulunduğu bir eve konut sigortası yapılmak istendiğini fakat poliçede belirtilen sigorta bedelinin 30.000.-tl olduğunu varsayalım. Evde yangın çıkması ve bunun sonucunda da eşyalarda 10.000.-tl lik bir hasarın oluştuğunu örneğini ele alalım.

Eksik sigorta hükümlerine göre, 50.000.-tl lik ev eşyamızın 30.000.-tl lik kısmı için sigorta satın almış kabul ediliriz. Bu da 30.000/50.000 , yani sadeleştirdiğimizde toplam eşya değerinin 3/5 i kadarlık kısmını sigortalatmış sayılırız. Bu durumda sigorta şirketi, oluşan hasarı bu oran ölçüsünde öder. Yani 10.000.-tl lik hasarımızın 3/5 ine denk gelen 6.000.-tl yi bize öder.

Sigortalanan kıymetlerin ( ev, işyeri, araç, vs) değerlerinin örnekte belirtilenden cok daha yüksek olduğunu düşündüğümüzde, satın aldığımız poliçemizin eksik bedelli olması durumunda karşılasacagımız kesintiler çok daha büyük olacaktır.

Sigortayı, hayatımızda belki bir kere başımıza gelebilecek risklerin varlığına karşı yaptırırız. Doğal olarak bu risklerin ne zaman ortaya çıkacağını bilemeyiz. Hasar meydana geldiğinde, sahip olduğumuz sigorta poliçemizin işlevini yerine getirebilmesi için, doğru kapsamlı, doğru bedeller üzerinden düzenlenmiş olması çok önemlidir.

Kullanılması gerektiği anda satın alınamayacak veya değiştirilemeyecek tek şey sigortadır.

Mutlu günler dilerim.


Özgür Muharrem ŞİŞİK

[email protected]