Hepimizin alışveriş tercihlerimiz vardır. Kendi zevkimize, ölçülerimize, istediğimiz özelliklere, alışkanlıklarımıza ve bütçemize göre bu tercihlerini belirler, alışverişlerimizi yaparız. Bu noktada çok karıştırılan iki kavram vardır. UYGUN ve UCUZ kavramları.
Ucuz olarak tanımladıklarımız, fiyat olarak bizi tatmin eden, hatta o değerin altında olan ürünler veya hizmetlerdir. Uygun olarak tanımlayabildiklerimiz ise, fiyatın dışında kalan özellikler açısından ihtiyacımıza cevap verebilenlerdir.
Bir ayakkabı almak istediğimizde ilk önce bütçemize uygun olduğunu düşündüğümüz mağazaları belirleriz. Böylece genel anlamda fiyat kriterimizin sınırlarını çizmiş oluruz. Daha sonra bu sınırımız içinde zevkimize hitap eden modelleri seçeriz. Son olarak da bu modeller içinde ayağımıza uygun olanını bulmak, acaba herhangi bir yerinden büyük ya da küçuk geliyor mu diye kontrol etmek amacıyla ayakkabıyı deneriz. Tüm kriterlerimiz sağlandiği zaman da o ayakkabı için ödememiz gereken parayı öder, ve uygun ürünü satın almış oluruz. Eğer fiyatı daha düşük diye, zevkimize uymayan, ölçüsü ayağımızla örtüşmeyen bir ayakkabıyı tercih edersek o zaman bu alışveriş uygun değil, ucuzdur.
Görüp, dokunup, inceleyip alabildiğimiz ürünler için uygun olup olmadığını çok daha kolay anlarız. Bu noktadan sonra uygun olanı mı yoksa ucuz olanı mı tercih edeceğimiz tamamen bize kalmıştır.
Konu hizmet sektörüne geldiği zaman ise, işler biraz karışıktır. Çünkü gözümüzle görüp, elimizle dokunamayız. Hizmeti bize sunacak olan kişinin anlattığı, tanımladığı bilgiler ve varsa o hizmete ilişkin yazılı bir metin vardır en fazla.
Özellikle sigorta sektörü gibi, parayı ödediğimiz anda somut bir ürüne hemen sahip olmadığımız, hatta başımıza bir sorun gelmedikçe ne için para ödüyor olduğumuzu belki de hiç bilmeyeceğimiz bir sektör için, uygun olan ucuz olandır diye bir yargıya varılması çok anlaşılabilir. Fakat esas sorun, eğer o hizmete ihtiyaç duyacağımız bir olay yaşarsak ortaya çıkmaktadır. Belki biz poliçe için daha az para ödiyelim diye belli teminatları satın almak istememiş olabiliriz, ya da sigortacı kendi ürününü satabilmek için belli eksiltmelerle fiyatı aşağıya çekmeye çalışmış olabilir. Her iki durumda da satın alıyor olduğumuz ürünün bize uygunluğununu sorgulamadan satın alıyorsak, bu uygun bir ürün değil, ucuz bir üründür. Ve hizmete ihtiyaç duyduğumuzda da ucuz üründen alabileceğimiz kadar bir hizmet alabileceğiz.
Yaşantımız süresince, büyük çoğunluğumuz, sahip olduğumuz değerleri kolay elde etmiyoruz. Çok çalışıyoruz, yoruluyoruz, emek harcıyoruz, birçok fedakarlıklarda bulunuyoruz. Doğal olarak da bu kazanımlarımızı kolay da kaybetmek istemiyoruz. Bu yüzden sigortaya ihtiyaç duyuyoruz. Olur da bunca emeğin sonucunda elde ettiğimiz bir değerimizi kaybedersek, onu yerine koymamıza yardım edecek bir mali güç oluşturmak için sigortalıyoruz evimizi, arabamızı, kendimizi.
Eğer evimiz yanarsa, biz onu kendi gücümüzle yeniden yapamayacaksak, sigortamız ucuz değil, uygun olmalıdır. Eğer aracımız bir kaza sonucunda kullanılmaz hale gelirse ve biz kolay bir şekilde yenisini alamayacaksak, sigortamız ucuz değil, uygun olmalıdır. Eğer bir sağlık sorunumuz ortaya çıktığında, tedavi giderleri için evimizi, arabamızı satmamız gerekecekse, sigortamız ucuz değil, uygun olmalıdır.
Kısacası, ucuz sigorta satın alabilecek kadar zengin değilsek, mutlaka poliçemiz bizi gerçek anlamda korumaya alan, ihtiyaç zamanında hızlı bir şekilde yaralarımızı sarabilecek, UYGUN bir sigorta olmalıdır.
Lütfen unutmayın, sigorta şirketleri, aracı kurumları tarafından satılan her bir poliçenin uygunluğunu kontrol edemez. Zaten bu yüzden aracı kurumlar vardır. Fakat poliçeleri satın alan sigortalılar da, poliçelerini okumalılardır. Hatalı bir bilgi, hakkımız olmayan bir indirim kalemi, notlarda belirtilmemiş bir detay, hasar zamanında başımıza hep eksik tazminat almak olarak geri dönecektir.
Hiç kimse aynı ürünü içine hile katmadan daha ucuza satamaz. Sadece fiyatına bakıp, o ürünü satın almak da, bu hileleri peşinen kabul ettiğimiz anlamına gelir. Lütfen okuyun, sorun, öğrenin ve kolay kazanmadıklarınızı kolay kaybetmeyin.
Sigortalı ama sigortaya ihtiyaç duymayacağınız günler dilerim.