DEĞERLER VE SORUMLULUKLAR
Satın almış olduğumuz sigorta poliçesi ile temelde 2 şeyi güvence altına alabiliyoruz : Bize ait olan değerler ve sorumluluklarımız.
Bize ait olan değerler, evimiz, arabamız, işyerimiz, sağlığımız gibi doğrudan bizimle ilgili olan ve zarar uğradığında eski haline getirmek için mali bir güce ihtiyaç duyacağımız kıymtlerimizi ifade ediyor.
Sorumluluklarımız ise, bize ait olmayan bir değere, yasal olarak bizim sorumlu tutulacağımız bir sebeple zarar gelmesi durumunda ödenmesi gereken mali yaptırımların tamamıdır diyebilirim. Komşularımıza karşı sorumluluklarımız, mesleğimizi icra ederken ortaya çıkan sorumluluklarımız, yönetici sıfatımızdan dolayı üstlendiğimiz sorumluluklarımız gibi pek çok alt kırılımı vardır.
Ben sigorta açısından özellikle sorumluluk kısmı ile ilgili gözden kaçabilecek bir noktanın altını çizmek istiyorum bu yazımda.
Evet, sigorta poliçemiz bizi maddi risklere karşı korur. Fakat çok net bir şekilde vurgulamak isterim ki, poliçemiz sadece bizi korur. Bizim sosyal ilişkilerimizi korumaz.
Ne demek istiyorum?
Diyelim ki evimizin tavan kısmında bir su hasarı meydana geldi. Üst kattan kaynaklı olduğun düşündüğümüz bir sorun söz konusu olsun. Bu durumda sigortamız, bizim konutumuzda meydana gelen zararı karşılayacaktır. Fakat devamında üst kattaki komşumuz ile konuşmak durumunda olacağımız 2 konu olacaktır.
Bu noktada ben sigorta hasar süreçlerinin yönetimini, tazminatın alınabilmesi ile birlikte işte bu insan ilişkilerinin gözetilmesini birlikte birlikte ele almak gerektiğini düşünüyorum.
Sigorta şirketine bildirimleri yapmazdan önce, daha sonradan karşımıza çıkabileceğini bildiğim yasal süreçleri, ilk başta konuşmaya yönlendiriyorum. Çok defa bu bilgiyi paylaşmış olmamdan dolayı hem sigortalım hem de komşusu tarafından teşekkür araması almışlığım vardır. Çünkü hasara sebebiyet veren kişi zaten bir masrafa girecek. Kendisine, bu noktada yasal ilave maliyetler de binmeksizin daha ekonomik çözümü üretebilmesi için bir fırsat vermiş olmak çok kıymetli.
Bununla birlikte, hasara sebebiyet veren kaynağın düzeltilmemesi durumunda, aynı sebeple oluşacak 2. hasarı sigorta poliçemizden alamayacağız. Yani medeni bir şekilde komşuların sorumlulukları doğrultusunda üstlerine düşeni yapmaları gerekmektedir. Bunu da en sağlıklı şekilde, diyalog ile sağlayabiliriz.
Bir de, ailesinden birine ait olan bir evde yaşayan bir kişiyi düşünelim. Musluğu açık unuttu ve evi su bastığında, evin bir sigortası var ise, parkelerin şişmesinden kaynaklı hasar sigorta poliçesindenkarşılanacaktır. Fakat üzerinden biraz zaman geçip de herkes hayatına geri döndüğü ve tüm bu süreçlerin unutlaya başlandığı bir anda gelen bir tebligat bir anda her şeyi karıştıracaktır. Hasara sebebiyet veren kişi, kiracı sıfatı ile evde yaşayan kişi olduğu için yasal olarak kusurlu bulunacaktır. Tebligatta da, ödenen tüm hasarın belli bir gün içinde sigorta şirketinin ilgili hesap numarasına yatırılması gerektiği bildiriyor olacaktır.
Çünkü evin sahibi ve kiracı olanlar kan bağı ya da hısımlık açısından akraba olsa da, yasal zeminde 2 farklı kişidir ve birbirlerine karşı sorumlulukları bulunmaktadır.. Dolayısıyla hem mülk sahibi hem de kiracı kendi sahip oldukları değerler için (bina mülk sahibine, eşyalar kiracıya ait olarak) ayrı poliçelere sahip olmalıdır. bu poliçeler ayrıca birbirlerine karşı sorumluluklarını da güvence altına alacak şekilde düzenlenmelidir.
Sosyal hayatın her noktasında birbirimize karşı sorumluluklarımız bulunmaktadır. Evimizde, işyerimizde, aracımızda, görevlerimizi yerine getirirken, vs. Bu yüzden sigorta poliçesi satın alırken de pek çok veriyi birden harmanlayarak en doğru seçeneği bulmamız lazım.
Profesyonel bir sigorta aracısı ile çalışıyorsanız, zaten sizi yönlendirecektir. Fakat her fırsatta dile getirmeye çalıştığım gibi, en doğru seçeneğe ulaşabilmenin temel yolu, soru sormak, öğrenmeye çalışmak, tavsiyeleri dinlemek ve aklı kullanmakta yatmaktadır.
Bunu yaptığımızda da Gereği Gerekmeden Görmek Gerekir mottomuza en yakın yere ulaşacağımızdan şüpheniz olmasın.
Sağlıklı ve mutlu gnler dilerim.