Değer Kaybı Konusunda Neler Oluyor? (2021 Eylül)

Araçlardaki DEĞER KAYBI…Bitmeyen gündem konusu…Yine her kafadan çıkan ayrı sesler…Yine bunu fırsat bilip ilgi çekmek için yapılan haberler…Yine bilgi kirliliği…Yani aslında pek de olan yeni bir şey yok…


2015 senesinin aralık ayındaki makalemde, değer kaybının ne olduğuna, sürecin nasıl işlediğine dair bir takım bilgiler paylaşmıştım. Bu yüzden benzer konuları tekrardan yazarak zamanınızı almak istemem. Arzu edenler web sayfası üzerinden ilgili makaleye de ulaşabilirler.


Şimdi daha ziyade, geçtiğimiz günlerde çıkan “Araç sahiplerine yine kötü haber” başlığı altında verilen ama hiçbir bilgi belge olmaksızın aktarılan haberden yola çıkarak bir şeyler aktarmak istiyorum.


Öncelikle, araçlarda oluşan değer kaybı rakamının, araç sahibinin gönlünden geçen, kendi takdirine bırakılmış bir rakam olmadığını bilmemiz gerekiyor.


Aracın kilometresi, aracın yaşı, araçta daha önce meydana gelmiş hasarların varlığı, en son ilgili hasarda varsa değişen / tamir edillen / boyanan parçaların neler olduğu gibi pek çok faktörü de içine katarak yapılan hesaplamalar sonrası çıkan bir değerden bahsediyoruz. Dolasıyla, bu hesaplama için bir formülün varlığına ihtiyaç var.


İşte haber olarak verilen, bu formül üzerinde bir değişiklik yapılıyor olduğu konusu. Fakat sanki2015 senesinden beri ilk kez yapılmış bir değişiklikmiş gibi bir hava esti ki, buna gelene bu formül üzerinde zaten o kadar çok oynandı ki. Eminim bundan sonra da sürekli değişikliklerle karşılaşacağız. Maalesef sigorta sektörünün aktörleri olarak bizler, her yeni güne “bakalım sektörde bugün hangi değişiklikleri tecrübe edeceğiz?” diye uyanıyoruz epey bir zamandır.


Kaza oldu..Değer Kaybı sürecini için ne yapacağım?


Bir kazaya karıştıktan sonra, değer kaybı sürecinin paniğine kapılmamak gerekiyor her şeyden önce. Bu süreç, aracınızın tamiri tamamlanıp, hasarı inceleyen eksperin raporunun tamamlanmasından sonra başlayan bir süreç. Yani daha henüz kaza yerinde tutanaklar tutuluyorken, değer kaybını ne yapacağız endişesine gerek yok. Yapılacak bir şey var ise, zaten daha sonra yapılacak. O yüzden o sırada, o an için yapılması gerekenlere odaklanmak gerekiyor ki, sonradan değer kaybı süreci bir yana, hasarınızın giderilme süreciyle de ilgili sorun yaşamayın.


Sonrasında kusur durumuna bakacağız. Eğer kusur bizde ise, zaten değer kaybı için başvuracağımız bir yer yok (Tabii ilerde yönetmeliklerde değişiklikler olur da, kasko poliçeleri bu konuda teminat vermeye başlarsa, onu o zaman yeniden konuşuruz).


Kusurun karşı tarafta olması halinde de, kusur oranları önem taşıyor. Şöyle ki, bir formülün varlığından bahsettik. Bu formülün uygulanması sonucunda bir değer kaybı rakamının çıktığını düşünelim. Karşı tarafın kusur oranı ne ise, formül sonrası çıkacak rakamı, o oran ile çarpıyoruz. Böylece alabileceğimiz tazminat rakamına ulaşmış oluyoruz.


Örneğin 5.000.-TL’ lik bir değer kaybı rakamı çıktı diyelim, ve kusur oranları da %50-%50 ise alabileceğimiz tazminat 2.500.-TL olacaktır. Çünkü kusurun yarısı bize ait olduğuna göre, oluşmuş 5.000.-TL lik değer kaybının da yarısına, yani 2.500.-TL’ sine biz sebebiyet vermişiz demektir.


Son olarak şunu belirtmek istiyorum ki, karşı tarafın trafik sigortasından talep edebileceğimiz azami rakam, poliçe teminat limiti ile sınırlıdır. 2021 senesi için üst sınırın 43.000.-TL olduğunu düşünürsek, şu sonuca varabiliriz: aracımızda meydana gelmiş maddi hasar rakamı ile, bu hasar nedeni ile oluşmuş değer kaybı rakamı, 43.000.-TL yi geçer ise, geçen kısmı için karşı tarafın trafik sigortasına değil, bizzat karşı tarafın kendisine başvurmak durumunda olacağız. Bu da hukuki bir sürecin başlaması gerektiğinin habercisidir.


Değer kaybı sürecini yürütebilme yöntemlerine bir sonraki yazımda değineceğim. O zamana kadar sormak istediğiniz sorularınız olur ise mail adresimden ulaşabilirsiniz.


Herkese sağlıklı, mutlu günler diliyorum.


Özgür Muharrem ŞİŞİK

[email protected]