Son zamanlarda reklamlar aracılığıyla da sık sık duyurulduğu üzere Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) poliçelerinin zorunluluk derecesi arttı. Daha önceleri DASK sigorta poliçesi sadece tapu işlemleri sırasında ibraz edilmesi zorunlu tutuluyordu. 18 ağustos 2012 tarihi itibariyle konut ve işyerlerinin elektrik ve su abonelik işlemleri için de DASK poliçemizi ibraz etmemiz zorunlu hale getirildi.
Bu değişiklik DASK poliçe satışlarında artışı beraberinde getirdi doğal olarak. Fakat esas etkisi konut sigortaları konusunda sohbetlerin artması yönünde oldu. Bir çok sorular almaya başladık. En sık karşılaşıyor olduğumuz soruyu da bu yazımın konusu olarak islemeyi yararlı gördüm.
Zaten dask poliçem var, ayrıca konut poliçesine ne gerek var?
Öncelikle DASK poliçesinin ne olduğundan, hangi risklere karşı ne kadar teminat sağlıyor olduğundan bahsetmekte yarar var.
DASK, hepimizin acı ile hatırladığı 1999 Gölcük depremi sonrasında kurulmuş bir kurumdur. Temel amacı, meydana geldiği zaman çok büyük hasarlar yaratabilen deprem felaketine karşı, zarar görenlerin maddi zararlarının karşılanabileceği bir havuz oluşturmaktır. Havuzun büyüklüğü de katılımcı sayısının çok olması ile mümkün olacağı için, katılımcılarından minimum seviyede prim talep etmek de sistemin işleyişi için vazgeçilmez şart olmaktadır.
DASK, sadece depreme ve depremin sebebiyet vereceği yangın, infilak, tsunami ve yer kaymasına karşı teminat sağlar. Verilecek teminat tutarı da, bayındırlık ve iskan bakanlığının ilgili sene için belirlediği m2 birim maliyet fiyatı ile konutun brüt m2 sinin çarpımı ile belirlenir ve aynı yapı tarzındaki aynı m2 ye sahip her bina için sabittir. (Örneğin 2013 senesi için, betonarme bir yapının m2 birim maliyeti 700.-tl olarak belirlenmiştir. 100 m2 bir konut için sağlanacak maksimum teminat 70.000.-tl olacaktır.)
Konut paket sigorta poliçesi bu noktadan sonra devreye girmektedir ve çok daha geniş kapsamlı teminatlar sunmaktadır. Bu tamamlayıcı özellikleri en sade şekliyle şu şekilde özetleyebiliriz:
Son maddeyi bir örnekle açıklamakta yarar var. Konutumuz 100 m2 betonarme bir yapı ve birim maliyeti de 1.100-tl olsun. Bu durumda bina inşaat maliyetimiz 100x1100=110.000.-tl olacaktır. Yani olası bir tam hasarda bizim o binayı yeniden insa edebilmemiz icin ihtiyacımız olan para budur. O zaman poliçemizde bina teminatımızı 110.000.-tl olarak belirtmeliyiz.
Şimdi gelelim en baştaki soruya: Bu durumda DASK poliçesinde satın aldığımız teminat ve ödenen prim ne oluyor? DASK poliçemizin 2013 senesi için bize sunduğu maksimum teminat 100x700=70.000.-tl dir. Bu kadar tutara kadarki deprem riskimizi DASK' a devretmek durumundayız. Aynı şey için iki defa prim ödenmiş olmaması için de konut sigortamızda 110.000.-tl lik bina teminatımız olmasına rağmen, binamız için aldığımız deprem teminatı bedeli 110.000-70.000=40.000.-tl dir. Böylece DASK ve bu teminat bir araya gelerek depreme karşı da binamıza toplam 110.000.-tl deprem teminat saglamış oluyorlar.
Sonuç olarak, DASK poliçesi ile konut paket poliçesi birbirine alternatif sigorta türü değil, tam bir güvence için bir arada sahip olunması gereken tamamlayıcı iki üründür.
Sağlıklı ve güven dolu günler dilerim.