Bireysel Emeklilik Sisteminde Devlet Katkısı Kalkacak Mı? (2014 Mayıs)

Son zamanlarda yaptığım bireysel emeklilik sunumlarında, bana en çok sorulan soru bu oluyor. “Devlet %25 oranındaki katkısına ne kadar devam edecek? Eğer bu katkısını ortadan kaldırırsa, sistemin cazibesi de bitmiş olmaz mı?” Bu yazımda biraz bu konulara ilişkin görüşlerimi paylaşmak istiyorum.

1 ocak 2013 tarihi itibari ile başlanmış olan, birysel emeklilik katkı paylarına %25 oranında devletin de destek vermesi, hem katılımcılar için hem de sistemin kendisi için oldukça ciddi bir avantaj sağlamaktadır. Sisteme faydası, katılımcı sayısını arttırması açısından, katılımcıya faydası da, birikimlere önemli bir ek getiri sağlıyor olması saçısından olmaktadır.

Öncelikle şunu belirtmek isterim ki, hali hazırda devlet katkısının kaldırılacağına ilişkin herhangi bir söylenti, bir bildiri, bir çalışma, vs olmamaktadır. Fakat henüz daha sistemin havuzu dolmaktadır ve emeklilik kapsamında yoğun bir ödeme süreci başlamış durumda değildir. Önümüzdeki yıllarda emeklilik dönemi ödemelerinin başlaması ile birlikte, devletin bu %25 lik katkısının ne derece sürdürülebilir olacağindan pek emin değilim. Direkt sıfırlanacağını tahmin etmiyorum ama kademeli olarak minimize edileceği görüşündeyim.

Peki bu durum Bireysel Emeklilik Sisteminin cazibesini ortadan kaldırır mI?

Bir kere sistemin teml dinamiklerini iyi bilmek gerekir. Bireysel emeklilik sistemi aslında bir Bireysel Tasarruf/Yatırım/Emeklilik Sistemidir. Yoğun olarak tüketimin teşvik edildiği bir düzen içinde, bizlerin ufak ufak da olsa bir tasarruf alışkanlığı kazanmamıza olanak sağlamaktadır. Sistemi biraz da bu açıdan değerlendirmekte fayda vardır. Tüketim alışkanlığımızın içinde, bize kendini çok hissettirmeyen, fakat bizim para biriktirebilmemizi sağlayan bir dost olarak görmeliyiz.

Bunun yanında, biriken tasarruflarımızı uzun vadeli bir yatırıma dönüştüren bir sistem olduğunun da farkında olmamız gerekmektedir. Üstelik de bu yatırım faaliyetleri, muhtemelen tek başımıza temin edebilmemizin çok güç olduğu bir profesyonel yatırım şirketi tarafından alınan hizmet ile gerçekleşmektedir. Bunu da sistemin önemli bir avantajı olarak değerlendirmemiz gerekmektedir.

Sistemin bir emeklilik sistemi olarak değerlendirilmesinin altinda yatan iki dinamik de işte bu Tasarruf ve Yatırım Sistemi olmasıdır.

Bu avantajlarına ek olarak, sisteme aktardığımız paraların devlet güvencesinde olması, sigorta şirketinin mali durumunun sıkıntıya girmesi halinde dahi, paramızın bir risk altında olmaması da yine sistemin en önemli avantajlarından biridir. Bunun yanında, sistemin sunduğu, birikimlerin (belli bir üst limit dahilinde) rehnedilemez/haczedilemez olması avantajı belki de pok çok katılımcı tarafından dahi bilinmemektedir.

Tüm bunlar ve daha fazla noktadan ele alındığı zaman, devlet katkısı, sistemin sunduğu avantajlardan sadece bir tanesidir. Dolayısıyla, sisteminin içinde olmak için tek cazibe devlet katkısı değildir. Hatta diğer bahsettiğim avantajların bence devlet katkısı avantajından çok daha önemli olduğunu düşünmekteyim.

Tüm bunlarla beraber, görüştüğüm bazı kişiler, “benim için devlet katkısı önemli ve bunun sistemde kaldığım tüm süre boyunca devam edeceğine dair bir garantisinin olmaması nedeniyle ben katılımcı olmaya pek sıcak bakmıyorum.” şeklinde bir yaklaşımda bulunmaktadır.

Elbette ki birikimlerimize sağlanan bu ek getiri oldukça önemlidir. Ve yarınlarda eğer uygulama sona ererse, bugün, o katkıyı da hesaba katarak ulaştığımız muhtemel toplam birikim rakamına ulasamayabilirz. Fakat devlet katkısı uygulamasının iptal olabilme ihtimali, şuan halihazırda sunulan bu imkandan yararlanmamak için bir sebep olmamalıdır. Bunu bir kampanya olarak dahi düşünsek, madem şuan bu kampanyayı yakalayabildik, o zaman azami şekilde faydalanmış olunması gerekmez mi?

Tekrardan vurgulamam gerekir ise, bireysel emeklilik sietemindeki %25 lik devlet katkısının kaldırılmasına iliskin herhengi bir söylem, bir çalışma, vs bulunmamaktadır. Bununla beraber bireysel emeklilik sistemi de sadece devlet katkısı avantajından oluşan bir sistem de değildir.

Geleceğimiz ile ilgili bir yatırım yaparken, tüm yönleri ile yaptığımız araştırmaları bu sisteme dahil olurken de yapmalıyız. Bize sistemi tanıtan aracı kişiye, tüm detayların anlatılması konusunda talebimizi iletmeli ve aklımıza gelen tüm soruları sormalıyız. Böylece, belki taksit taksit az gözükse de, toplamda hiç de küçümsenmeyecek bir tasarruf/yatırım yaptığımız sistemin ne olduğu konusunda tam bilgi sahibi olabiliriz.

Unutmamak gerekir: güzel bir emeklilik, iyi bir tasarruf ile başlar, başarılı bir yatırım ile yön bulur.


Özgür Muharrem ŞİŞİK

[email protected]


MAVİŞEHİR DERGİSİ