Sigortacı mı Komisyoncu mu? (2019 Ekim)

SİGORTACI MI KOMİSYONCU MU?



Bizim eve bir sigorta yapalım

Tamam abi, bazı bilgilere ihtiyacım var, onları alayım senden.

Ya uğraştırma şimdi, sen standart bir şey ayarla işte


***


2016 model bir araç almak istiyorum, yaklaşık 70.000.-tl civarında, ne kadar çıkar sigortası?

Abi önce aracı alman lazım, gerçek ruhsat bilgileri ile sisteme girip teklifler çalışabiliyoruz sadece. Zaten aksi halde teklif ile gerçek araca ait poliçe birbirinden çok ilgisiz olacaktır.

Ya yaklaşık bir şeyler söyle sen.


***


Bir sağlık sigortası teklifi hazırla da, yarın bir bakalım, sonra da başlatırsın hemen.

Standart bir teklif hazırlayayım ben ama, hem sana özel gerçek şartlarla teklifi hazırlayabilmem hem de poliçeyi başlatabilmem için başvuru formunu doldurmana ihtiyacım var.

Gözünü seveyim beni uğraştırma bunlarla, doldur sen uygun bir şekilde.


***


Sigortacılık mesleğinin belki de en zorlu yanlarından birisi bu diyalogları yönetebilmektir.


Yönetebilmektir diyorum, çünkü sigortalılarım tarafından, sanki ihtiyaç duyduğu bir yardımı sunmaktan kaçınıyormuşum gibi anlaşılma ihtimali var. Fakat işin aslı, yaptığım yönlendirmemin tamamen doğru olması. Unutulmaması gereken bir şey vardır:


SİGORTA POLİÇELERİ, SİGORTALININ BEYANINA GÖRE OLUŞTURULMAKTADIR.


Anlamı şudur: Yarınlarda, satın alınan poliçedeki hata ya da eksiklikten kaynaklanan bir sorun yaşanırsa, teminatlara ilişkin bilgileri, sigortalı kendisi beyan etmiştir, sigortacı da sadece bu beyanı taşımıştır poliçeye. Hata ya da eksik veri girişi sigortalının sorumluluğundadır.


Biz sigorta acenteleri olarak, sizlerden almış olduğumuz bilgileri sisteme birebir işleyerek poliçeyi hazırlayabiliriz. Bunda hiçbir engel yoktur. Poliçenin satışı gerçekleşmiş ve biz de kazancımız olan komisyon gelirimizi elde etmiş oluruz.


Fakat bu durumda sigortacı olmuş olur muyuz? Maalesef, bu durumda sadece komisyoncu olmuş oluruz.


Çünkü, aracı kurumların varlık sebebi, aracılık ettiği işleme, taraflarının her birinin çıkarını ayrı ayrı koruyacak şekilde yön vermesidir.


Sigorta şirketleri, satışını yaptıkları hizmetlerin şartlarını en başta ortaya koymaktadır. Bu teminatı ancak bu şartlar altında sunarım, şu teminatı bu şekilde devreye alırım, bu tazminatı eğer bu durumlar gerçekleşmişse öderim şeklinde uygulamaları vardır. Biz acenteler de bu uygulama esaslarını bilmek ve sigortalılarımızı, poliçeyi oluşturma aşamasında bilgilendirmek ve onları uygun olan poliçeye yönlendirmek durumundayız. Yoksa sadece alım satıma aracılık edip, ortaya hiçbir katma değer eklemiyorsak bir meslek erbabı değil, sadece komisyoncu olabiliriz.


Başta güçlük çekilmezse, sonra çekilir!


Ayağımıza bir ayakkabı alacağımız zaman bile, bir sürü dükkan dolaşıp, bir sürü model deneyip, epey bir emek harcıyoruz. Uzun yıllar emek harcayıp kazandığımız evimiz, iş yerimiz, aracımız ve ayrıca kaybettiğimiz zaman beiki de her şeyi kaybedeceğimiz sağlığımız ile ilgili poliçeleri (ki güvence sözleşmeleri de diyebiliriz) satın alırken nasıl olur da titizlenmeyiz?


Üstelik yukarıdaki önerme, sigorta poliçeleri için biraz daha farklıdır:


Başta güçlük çekilmezse, sonradan ne kadar güçlük çekerseniz çekin faydası olmayacaktır !


Çünkü ihtiyaç ortaya çıktığı anda, hasar gerçekleşmiş demektir. Bu noktadan sonra, poliçelerimizde hangi şartlar söz konusuysa, sadece o şartlara göre işlem yapılacaktır. Belki çok basit bir hatadan dolayı, tazminat almaya hak kazanamayabiliriz.


Sahip olduğumuz değerlere ilişkin özellikleri en iyi, ona sahip olan bizler bilebiliriz. Sigortacımız bizi sadece yapılacak olan sigorta poliçesinin şartlarına dair yönlendirmeler ile destekleyebilir. Doğru poliçeyi oluşturabilmek için, sorular sorup, riski doğru analiz etmeye çalışmaktan başka bir inisiyatif koyamaz.


Dolayısıyla şundan emin olmalısınız ki; doğru bir sigorta acentesi, sigortalısına en çok soruyu sorandır. Çünkü hatalı bir poliçe satmamak için ihtiyacı doğru analiz etmeye çalışıyor demektir.


Her zaman söylediğim gibi; Doğru bir hasar süreci, doğru bir poliçe üretilmiş olması ile yaşanır.


Sağlık ve mutluluk dolu günler dilerim.


Özgür Muharrem ŞİŞİK

[email protected]