Sigorta Satın Alırken Dikkat 4 - ARACI KURUM (2019 Eylül)

Sigorta Satın Alırken Dikkat 4 : Aracı Kurum



Sigorta poliçesi satın alacağımız zaman dikkat etmemiz gerekenler yazı dizisinde değinmek istediğim son unsur aracı kurum tercihimizdir. Bu kurumlar, sigorta şirketleri ile aramızda köprü olmaya talip olan ticari oluşumlardır.


Bunların başında Profesyonel Sigorta Acenteleri gelmektedir. Piyasada faaliyet gösteren diğer başlıca aracı kurumlar brokerlar, banka şubeleri ve otomotiv bayilerinin sigorta satışı için oluşturdukları departmanlardır.


Profesyonel Sigorta Acenteleri, sigorta şirketlerini doğrudan temsil eden ticari kurumdur. Sigorta şirketinin, sigortalıya temas eden en önemli koludur. Mesleği sadece sigortacılıktır. Tek gelir kaynağı sigortacılık olması nedeniyle, maksimum müşteri memnuniyeti sağlamaya yönelik çalışır. Aksi halde varlığının devamının söz konusu olamaz.


Brokerler, sigorta şirketlerinin doğrudan yetkilendirdiği aracı kurumlar olmayıp, özünde sigortalıya danışmanlık yapması gereken. Yaptıkları danışmanlık karşısında, kazancını sigortalıdan almaktadır. Fakat Türkiye’ de brokerlık, tüm sigorta şirketlerinin acenteliğini yapan sigorta acenteleri gibi faaliyette bulunmak olarak algılanmakta ve işlemektedir.


Asli işi finansal sektörde fon alıp satmak olan banka şubeleri de sigortacılık sektörünün diğer aracı kurumlarıdır. Özellikle son yıllarda bankacılık faaliyetlerindeki kazançlarının azalmaya başlaması nedeniyle kendine yeni gelir kapısı yaratmaya çalışmaktadırlar. Asli faaliyeti olan kredi satışı sonrası, alınması gereken sigorta poliçesinin, kendisinden alınmasını zorunlu kılarak satış gerçekleştirmeye çalışmaktadır. Aslında böyle bir zorunluluk olmamakla birlikte, müşterisinin ihtiyaç duyduğu krediyi vermek için zorunlu koşul olarak öne sürmektedir. Satış sonrası hizmetlerise çoğunlukla çağrı merkezlerince sağlanmaktadır.


Otomotiv bayileri ise faaliyet alanların araçlar olması ve Türk sigorta sektörünün lokomotif branşlarının da kasko ve trafik sigortaları olması nedeniyle, sektöre giriş yapmışlardır. Sattıkları araçlara yapılacak olan sigorta poliçelerinden de gelir elde amacıyla yola çıkan otomotiv bayileri, zaman içinde diğer branşlarda da hizmetler sunmaya başlamışlardır.


Peki sigortalılar için en doğru kanal hangisidir?


Bu sorunun cevabı aslında çok basit. Sigortacılığın temeli güvene dayanmaktadır. Sigortalı kişi, poliçesini zorunlu tutulduğu için değil, gerçekten sigortacısına inanarak ve güvenerek satın alıyorsa, orası doğru kanaldır.


Sigorta poliçesi satan her kişi ya da kurum sigortacı değildir. Ona sigortacı diyebilmemiz için bazı özellikleri olmalıdır.


İlk özellik bilgidir. Neyi, kime, niçin satması gerektiğini bilmelidir. Hangi teminatın nasıl çalıştığını bilmelidir. Hasar zamanında nasıl hareket edilmesi gerektiğini bilmelidir. Sektördeki gelişmeleri takip etmeli ve sigortalılarını bilgilendirmelidir. Aksi halde, sigortalılarının mağduriyetlere sebebiyet verebilecektir.


Ürününü çok iyi bilmeli, sigortalısına hem artılarını hem de eksilerini mutlaka anlatmalı, bilgi gizlememelidir. Çünkü sigorta poliçesi, yaşanması muhtemel bir olumsuz olayda, vaat edilen hizmetlerin sunulacağının taahhütüdür. Yapamayacaklarını söz vermemeli, söz verdiklerini ise yapmalıdır.


Sigortacı analiz yapabilmelidir. Satışı yapılacak ürünün o sigortalıya uygunluğunu değerlendirmelidir. Gerekirse ek teminatlar sunup gerçek bir güvence sunmalı, gerekirse de yersiz para ödenmesini engel olmalıdır. Fabrikasyon formatında değil, terzi titizliğinde çalışmalıdır.


Ulaşılabilir olmalıdır. Hasar zamanında bize çözüm sunacak alt yapıyı hazırlamış olmalıdır. Beklenmedik bir kötü durumla karşılaşıldığında, bizi paniğe iten asıl sebep, ne yapmamız gerektiğini bilmemektir. Sigortacı, bu bilinmezlikleri mümkün ölçüde ortadan kaldırmalıdır. Hasar zamanında yapılması gerekenleri en baştan anlatmalıdır.


Son olarak, sigortacı, sadece bir satıcı değil, bizim danışmanımız olabilmelidir. Çağrı merkezi danışmanları gibi, herkese aynı bilgiyi aktaran danışmanlıktan bahsetmiyorum. Bizi tanıyan, ihtiyacımız olan ürünü tespit edebilen ve doğru hizmeti verebilen biri olmalıdır.


Unutulmamalıdır ki sigortacılık bir hedef tutturma işi değildir. Sadece kendi rakamsal hedeflerine ulaşabilmek için yapılan satışlar, hem sigortacılara olan güveni zedeleler, hem de insanların hayatlarını adayıp elde ettiği değerleri riske atmak anlamına gelir ki, kimsenin böyle bir hakkı yoktur.


Sigorta poliçelerinin bir evraktan ibaret değil, hayatımızın ve emeklerimizin güvencesi olduğunun bilincinde olduğumuz ama hiç kullanmak durumunda kalmadığımız güzel bir hafta diliyorum.


Özgür Muharrem ŞİŞİK

[email protected]