Sigorta Hedef Tutturma İşi Değildir (2019 Kasım)

Sigorta Hedef Tutturma İşi Değildir


KOBİ’ lerin ekonomi içindeki yerleri büyük ölçekli şirketlere göre biraz daha farklıdır. KOBİ’ ler genel olarak, içinde bireysel özellikler de barındıran kurumsal işletmelerdir diyebiliriz. Bu farklı yapılarından dolayı ayrı bir kategoride değerlendirilip, kendilerine özelleştirilmiş ürün ve hizmetler sunulmaktadır.


KOBİ’ lerin var olmalarının önemi iyi anlaşılmalıdır. Rekabetçi piyasanın devamlılığının korunması, gelir dağılımının dengeli oluşturulabilmesi, olası krizlere daha dirençli durabilen bir ekonomik sisteme sahip olunması gibi pek çok sebepten KOBİ’ lerin varlığı oldukça önemlidir. Sigorta şirketleri bu noktada KOBİ’ lere 2 önemli katkıda bulunur. İlki, mevcut değerlerini koruyabilmelerine ilişkin sağladıkları güvencedir. Bu, olası bir hasarda, sigortalının hasardan bir an öncesindeki maddi durumlarına geri dönebilmelerinin sağlanması demektir. Ikincisi ise, daha cesur bir şekilde yeni yatırımlara yönelmeleri için gerekli güveni sunmalarıdır.


Sigortacılık, sadece satıştan ibaret olmayan ve ciddi bir bilgi ve deneyim birikimi gerektiren mesleklerden biridir. Satış belki de işin en kolay kısmıdır. Önemli olan satış öncesi ve satış sonrası sunulan hizmetlerdir. Profesyonel sigorta acentelerini, banka sigortacılığından, oto plaza sigortacılığından, telefon-internet sigortacılığından ayıran da budur.


Sigorta şirketleri, hasar ödeme süreçlerinde, görevlendirdikleri bağımsız eksperlerin raporlarını dikkate alırlar. Eksperler de raporlarını, meydana gelmiş olan hasar ile, sigortalının poliçesinin teminat ve şartlarını değerlendirerek oluştururlar. Poliçe şartlarına uygun olmayan bir hasar söz konusu ise, hasarımızı hiç tazmin edememe ya da kısmi ödeme alma gibi durumlarla karşılaşılması muhtemeldir.


Doğru bir sigortacılık hizmeti almamış sigortalının hasarının ödenmemesi durumunda, “sigorta şirketleri zaten hasar ödememek için elinden geleni yapıyor” serzenişinde bulunması da, kendince haklıdır. Faka asıl sorun, aracı kurum tarafından, satış öncesi bilgilendirmeler ve analizler yapılmadan kendisine poliçe satışının yapılmış olmasıdır. Yoksa faaliyet konusu hasar ödemek olan bir sigorta şirketlerinin, hasar ödememek gibi bir amaçları olamaz.


KOBİ’ ler için, ekonominin en dinamik yapı taşlarıdır diyorsak, o zaman onların önünde bu dinamizmlerini yavaşlatacak ya da durduracak sorunlar da ortaya çıkmadan engellenmelidir. Tüm önlemlere rağmen yine de ters giden durumlar olur ise, mümkün olan en hızlı sürede çözüme kavuşturulmalıdır. Sigortacılığı danışmanlık düzeyinde yapan aracı kurumun da amacı bu olmalıdır.


Sigortacı, gerek satış öncesinde, gerek satış sonrasında, gerekse de satış harici genel değerlendirmeler şeklinde hizmet ve danışmanlıklar sunmalıdır. Bunlardan bazılarına değinmek istiyorum.


İşletmenin risk analizini yapıp, tehlike oluşturabilecek noktaları işaret etmek. Bu sayede KOBİ’ yi, ortaya çıkması muhtemel rizikoları önceden engelleyebilmesi için önlemler almaya itecektir. Zira olası bir hasarın engellenmiş olması, KOBİ’ ler için o hasarın maddi değerinin karşılanmış olmasından çok daha önemlidir. Yapılan analiz sonucunda ise, poliçenin şartları doğru bir şekilde oluşturulabilecektir.


İhtiyaçları doğru tespit etmek. Düzenlenecek poliçenin kapsamı, KOBİ’ nin risklerini azami şekilde kapsayacak şekilde oluşturulmalıdır. Bununla birlikte, gereksiz teminatlar veya yüksek sigorta bedelleri gibi fazla primler ödenmesine yol açan sebepleri tespit edip, ortadan kaldırılmalıdır.


Gerekli tüm bilgilendirmeleri zamanında yapmak. Poliçenin satın alınması aşamasında, poliçenin artı ve eksi tüm yönleri şeffaf bir şekilde sigortalıya anlatılmalıdır. Sigortalının soru ve talepleri dikkate alınmalı ve gerekiyorsa poliçe üzerinde düzeltmeler yapılmalıdır. İmzalar iki tarafın da tam bilgi sahibi olmasından sonra atılmalıdır. Hasar aşamasında ise, sürecin nasıl işleyeceğine dair verilecek ön bilgiden sonra, gelişmeler sıklıkla bildirmelidir. Çünkü, bilinmezlik ve belirsizlik kadar büyük bir stres kaynağı yoktur. Ayrıca olumsuz bir durumla karşı karşıya kaldığımızda yaşanılan paniğin esas sebebi, ne yapılması gerektiğinin bilinmemesidir. Bunlarla birlikte zaman zaman genel bir bilgilendirme toplantıları yapmakta yarar vardır. Hiç değilse, elektronik posta yöntemiyle, değişen yönetmelikler, geliştirilen yeni ürünler, kullanıma başlanan yeni teknoloji/bilişim alt yapıları gibi, KOBİ’ yi ilgilendirebilecek pratik bilgileri paylaşmalıdır.


Ulaşılabilir olmak. Bilgisine, yönlendirmelerine, tavsiyelerine ihtiyaç duyulduğu anda, kolaylıkla ulaşılabilir olmak için, gerekli altyapıyı kurmalı, sigortalısını da kurulu bu altyapıya adapte etmelidir.


Aslında tüm bunları tek bir başlık altında toplayabilmek de mümkün. KOBİ’ lerin sigortaya ve sigortacıya güvenlerini inşaa etmek. Ve bunu sağladıktan sonra da, güvenmekte haklı olduklarını ispat edebilmek için sürekli yanlarında olmak, ihtiyaçlarına çözümler sunmak, ve en önemlisi haklarını korumak.


Unutulmamalıdır ki: Sigortacılık, bir hedef tutturma işi değil, hayatın kendisidir. Bundan dolayı da, bilgi, empati, dikkat, titizlik ve güvenilirlik ister.


Özgür Muharrem ŞİŞİK

[email protected]