Otomatik Katılımlı Emeklilik Sistemi Üzerine Birkaç Söz (2016 Aralık)

Otomatik katılımlı emeklilik sistemi uygulaması 01.01.2017’ de başlıyor.

Bu gelişmeden haberdar olmayan pek kimse kalmamıştır. Fakat uygulamanın içeriği ile ilgili doğru bilgilere tam olarak sahip olan kişilerin sayısının çok olmadığını düşünüyorum.

Sistem ile ilgili herşey daha tam netleşmediği için verilen bilgilerin yarım kalması normal. Bunun sebebi olarak da televizyonlarda çıkan reklamlar, genelde “bizi tercih ederseniz şu kadar ek katkı yaparız”, “maaşlarınızı bizden aldığınız için bizi tercih etmenizde yarar var”, şeklinde satışa yönelik paylaşımlar şeklinde karşımıza çıkıyor.

Fakat, her zaman söylediğim gibi, sigortalı hayatta mutlu olmanın sırrı, üzerinde konuşulan konu hakkında yeterli ölçüde bilgi sahibi olabilmekte yatıyor. Küçük kazanımlarla aklı çelinen kişiler, genelde sigortaya ihtiyaç duyduğu bir an gelirse, hüsranla karşılaşıyor. Bu noktada da, sorunun yaptığı yanlış tercihten değil, sigorta şirketinin işini yapmamasından kaynaklandığını düşünüyor.

Bireysel emeklilik sisteminin evrimsel sürecinde olduğu gibi, bu sistemde de zaman geçtikçe, aşağıda anlatacaklarımda değişiklikler olacaktır. Bu yüzden çok fazla detaya girmeden, genel hatlarıyla otomatik katılımlı emeklilik sistemi hakkında bildiklerimi paylaşmak istiyorum.

Niçin otomatik katılımlı emeklilik sistemi gündeme geldi?


Bireysel emeklilik sisteminin de gündeme gelişi ile paralel bir sebepten dolayı gündeme geldi. Tasarrufu teşvik etmek, ve mevcuttakilere ek olarak bir fon yaratmak. Dolayısıyla bireysel emeklilik sistemi ile tasarruf edilen fon miktarı arttırmak temel amacı ile gündeme geldi diyebiliriz.

Mevcutta bireysel emeklilik sözleşmesi olanlar da otomatik katılımlı sisteme girmek zorunda mı?


45 yaşın altındaki her çalışan otomatik katılımlı emeklilik sistemine girmek zorunda olacak. Bireysel emeklilik sözleşmelerinden farklı bir altyapı ile takip edilecek olan bu sistemde katkı payları maaşlardan kesilerek işveren tarafından sisteme yönlendirilecek.

Hangi şirketle çalışacağımı kendim belirleyebilir miyim?


Otomatik katılımlı emeklilik sözleşmeleri, emeklilik şirketi ile işveren arasındaki anlaşmaya göre düzenlenecektir. Yani fonların emanet edileceği şirketi işveren tercih edecektir. Bununla birlikte bireysel emeklilik sözleşmelerimizde ne kadar katkı payı ödeyeceğimize karar vermek, zaman zaman ara verebilmek için imkanlarımız varken, otomatik katılımlı emeklilik sisteminde bunlar da mümkün olmayacak.

Devlet katkısı açısından ek bir avantajı var mı?


Bireysel emeklilik sisteminde %25 devlet katkısı, en fazla aylık brüt asgari ücret kadarlık rakam üzerinden yapılıyor. Yani aylık brüt asgari ücretten daha fazla bir katkı payın ödenmesi durumunda, brüt asgari ücretin üstündeki kısım için devlet katkısı ödenmiyor. Otomatik katılımlı emeklilik sistemi , bireysel emeklilik sisteminin dışında değerlendirilecektir. Yani brüt asgari ücreti aşan kısmını otomatik katılımlı sistemde değerlendirdiğimizde, ordan da %25 devlet katkısını almaya hak kazanacağız.

Şirketler tarafından çalışanlarına grup emeklilik sözleşmeleri düzenleniyordu. Otomatik katılım sistemin bundan farkı nedir?


Grup emeklilik sözleşmeleri, şirketlerin çalışanlarına yan hak şeklinde sundukları bir avantaj yaratıyor. Her çalışan otomatik olarak katılmak durumunda değil. Ayrıca grup emeklilik sözleşmelerinde işverenin de katkı sağlaması söz konusu. Otomatik katılımlı sistemde ise, işverenin bir katkısı bulunmamakta ve tüm çalışanlar sözleşmeye dahil olmak zorunda. Bunlara ek olarak grup emeklilik sözleşmelerinden devlet katkısı bulunmamakta. Son olarak, grup emeklilik sözleşmelerinde, çalışanın işyerinden ayrılması durumunda, içerideki biriken fon, direkt kendisine verilmemekte, işveren tarafından belli şartlar belirlenebilmekte.

Sözleşme oluşturulduktan sonraki 2 aylık cayma hakkı nedir?


Tüm çalışanlar otomatik olarak sisteme dahil edilecek. Fakat çalışan isterse 2 ay içinde cayma hakkını kullanıp sözleşmeyi feshedebilecek. Bu durumda içereki parasını geri alabilecek. 2 aydan sonra da dilediğinde sistemden çıkabilme hakkı var. Fakat o zaman karşımıza çıkacak bir takım kesintilere de hazırlıklı olmakta yarar var.

Sonuç olarak tasarrufun her türlüsü iyidir. Kazanç yaratabildiğimiz yaşlarımızda yapacağımız birikimler, kazanç yaratmadığımız yaşlarımızdaki refah seviyemiz için belirleyici olmakta. Burada en önemli unsur, sahip olduğumuz fonları değerlendirirken, gerçekten aklımıza yatan, her açıdan bilgi sahibi olduğumuz bir sistemde yer almaktır. Bunun için de tüm detayları sorup, araştırıp, öğrenip, o şekilde doğru kararı vermek gerekir.

Danışmanlarınıza soru sorduğunuz zaman tatmin edici cevaplar alana kadar sormaya devam edin. Unutulmamalıdır ki, bir konuyu en basit şekliyle anlatamıyorsanız, o konuyu bilmiyorsunuzdur.

Yeni sistemin herkes için hayırlı olmasını dilerim.

Özgür Muharrem ŞİŞİK

[email protected]


MAVİŞEHİR DERGİSİ