Küçük Bir Kurgusal Hikaye (2020 Temmuz)

3 sene önce bir tatil planlaması kapsamında uçak bileti satın aldım. Bileti alırken bir opsiyon sunuldu bana. Eğer ekstra 100.-TL daha verirsem, bileti iptal etmek hakkını da alabileceğimi belirttiler. Eğer bu teklifi kabul edersem 2 ihtimal vardı.


  1. Her şey yolunda gitti ve ben uçuşu gerçekleştirdim. Bu durumda, uçak biletine 100.-tl daha fazla ödeme yapmış olacaktım.
  2. Bir aksilik çıktı ve tatili iptal etmem gerekti (ki bu elbette olmasını istemeyeceğim şey) : Bu durumda, fazladan ödemiş olduğum 100.-TL ile, tüm bilet parasının yanması ihtimalini ortadan kaldırmış olacaktım.


Umarım ki 2. ihtimal gerçekleşmez ve keyifle beklediğim tatilimi yaşarım diye ümit etmeme rağmen 100.-TL’ yi ödeyip o hizmeti satın almaya karar verdim. En azından şunu biliyordum ki, planladığım tatile başlayıp, havuz kenarında güneşleneceğim ana kadar, “acaba uçak bileti param yanar mı?” endişesini yaşamadan hayatıma devam edebilecektim. Bu huzuru satın alıyordum aslında.


Fakat ne zaman ki, hiç bir aksilik yaşanmadı ve ben o uçağa bindim, o zaman ödediğim 100.-TL geldi aklıma. Boşa giden bir paraydı artık benim için. Bir şeyler yapmalıydım.


Hemen kabin görevlisine seslendim ve uçaktan indikten sonra evime kadar gideceğim taksinin parasını havayolu şirketinin karşılamasını rica ettim. Hatta böyle bir imkan var mı diye bile sormadım. Kendimden o kadar emin konuşmalıydım ki, ne demek “bizim böyle bir hizmetimiz olamaz” diye de üstüne gidebileceğim zemin hazır olmalıydı.


Önce biraz baktı yüzüme, sonra talebimin mümkün bir talep olmadığını nedenleri ile anlatmaya çalıştı. Tamam, söyledikleri şeylerde haklıydı ama şöyle de bir gerçek vardı : ben boşu boşuna (!) bir 100.-TL ödemiştim.


Dolayısıyla en azından bir kısmını geri almam inancında olduğumu da dürüstçe açıkladım. Sonuçta ben o parayı ödemiştim, hiç iptal etmeme gerek olmasa bile, seyahati iptal ettiğimi belirtip, yüm bilet parasını geri alabilirdim, ama yapmadım. Yani ben dürüst olduğum için mi cezalandırılıyordum. Bu şekilde kendimi ifade ettikten sonra, gidip hava yolu şirketi ile görüşmesini, yoksa bundan sonra beni kaybedeceklerini bilmeleri gerektiğini de vurgulayarak arkama yaslandım. Artık onlar düşüneceklerdi.


Kabin görevlisi saygıda kusur etmeyerek yanımdan ayrıldı. Tabii ki etmeyecekti, çünkü ben o ekstra hizmet parasını ödemiştim. Ne diyebilirdi ki bana?


Beyefendi, siz o ödemeyi yaparak, acaba bir aksilik çıkar da uçak bileti param yanar mı? endişesini duymama huzurunu satın almıştınız. Yani bir olumsuzluğun, istenmeyen bir durumun ortaya çıkması halinde, katlanmak zorunda olacağınız mali zararı bir başkasının taşıması karşılığında ödediğiniz bedeldi.


Bunları mı söyleyecekti? Gerçi, şimdi böyle düşününce çok da mantıksız gelmedi. Ben de farkındaydım zaten bunun. Fakat muhattap olduğum kişinin, nasıl olsa bana saygısızlık yapmayacak olduğunu da biliyordum, ben ısrarla taksi paramı istemeye karar verdim.


Sonunda tabii vermediler o parayı. Olsun, ben en azından o kabin görevlisinin gününü kötü geçirmesini sağlayabilmiştim. Sonuçta ekstra bir hizmet bedeli ödemiş ve karşılığında hiç bir şey (!) almamıştım.


Ayrıca bir de önüme gelen her yerde de konuşmaya başladım, hava yolu şirketleri parayı alırken iyi, ama hizmet vermeye gelince bin dereden su getiriyorlar diye. Tamam, asıl işi olan bizi kalkış ve varış limanları arasında sağ salim ulaştırıyorlardı ama olsun, onun önemi yok şimdi konumuzda.


Bu arada ben sonraki tatil planlarımda yine o ekstra bedeli ödemeye devam ediyorum. Sonuçta az bir para değil, ya bir aksilik olur da benim biletim yanar ve ben mali zarara uğrarsam? Bunun tedirginliğini yaşamaya gerek var mı? Ama tabii, ne zaman ki her şey yolunda gidip, uçaktaki yerimi alınca, gereksiz(!) ödediğim o para aklıma gelmeye devam ediyor. Hemen kabin görevlisine sesleniyorum. Yaşananları biliyorsunuz zaten.


Bir de, her geçen sefer, bu hizmet bedelinin fiyatı da artıyor. Resmen soygunculuk. Tamam biliyorum, bilet fiyatları 1 senede nerdeyse %80 zamlandı. Enflasyon desen zaten durmuyor. Hem nasıl olmasın, elektrik, su, doğalgaz, kira, her şey arttı. Bilet fiyatlarının artmasını da hadi anlıyorum ama bu hizmet bedelinin artışını anlamamı beklemeyin benden.


Nasıl yani?


Bilet bedeli arttığı için, bu ekstra hizmet sayesinde aslında her seferinde daha fazla mali riski üzerimden aldıkları için mi doğal olarak artıyor fiyat?


Hadi canım siz de…


Neyse ben tüm bu tarz algı ve diyaloglardan uzak sigortacılık mesleğimin başında çalışmaya devam etmek üzere bu ayki yazımı sonlandırıyorum.


Herkese güzel bir ay, sağlık dolu bir yaz diliyorum.


Özgür Muharrem ŞİŞİK

[email protected]